16 Aralık 2020 Çarşamba

Karantinada Neler Yaptım??

 


Mart ayında yıllık iznim olduğu için planları yaptık Kho Samui‘de müthiş bir otel ayarladık. Her şey planlanmış, deniz kum güneş hayalleriyle gün sayıyordum. Plan dediğime bakmayın tam yedi gün hiçbir şey yapmayacaktık sadece plajda uzanmaktı hedefim. Alışverişi yaptık, her şey ayarlandı, sırada sadece geçmesi gereken bir zaman…

Size biraz kendimden bahsetmek istiyorum; ben küçükken eğer bir şeye çok heveslendiysem muhakkak gerçekleşmezdi büyüyünce de bu durum aynen devam etti. Ağustos ayında gittiğimiz tatilde yağmur yağmış, arkadaşlarımla gittiğim ilk tatilde telefonumu kaybetmiştim bu vb olaylar saymakla bitmez. Bir defa da hiç unutmam hava tam istediğim gibi kumlar kızgın, kavurucu güneş tepemizde noldu dersiniz kuzenimi kaybettik. Babanneme emanet ettiğimiz kuzenim elinden kaçmış ve o kızgın güneş altında saatlerce onu aramış sonunda onu bulmuş ama tatili piç etmiştik.

Mart ayıda böyle başladı insanlara çalışan köpekler kho samui’de hepinizin yerine yüzeceğim diye hava atarken en olmayacak şey gerçekleşti ve ülkemizde ilk vaka ortaya çıktı, sınırlar kapatıldı diğer olanları tekrar sayıp psikolojinizi bozmayacağım.

Yıllık iznim başlamış oldu ve ben soluğu Balıkesir Burhaniye’deki yazlık evimizde aldım. Ortam sakinleşene kadar bi kaç gün yazlıkta takılayım sonrasında giderim ben yine tatile diye düşünürek gittiğim Balıkesir’den tam üç ay sonra dönebildim. Bir yandan sokağa çıkma yasakları bir yandan şehirler arası geçiş yasağı derken zaman geçti gitti.

Mart ayından bugüne kadar gelen dönemde hep kaderime küfredip evde oturmadım ama Nil Karaibrahimgil gibi bu olayı bir içe dönüş olarak da görmedim. Yine de görüşüm tam ortada değil Nil’e biraz daha yakındı fakat yeni yasaklarla beraber kadere küfretmeye başladım şuan.

İlk şoku atlattıktan ve tatile gidemeyeceğimi anladıktan yaklaşık on gün sonra madem işe de gidemeyeceğim yapmaya zaman ayıramadığım şeyleri yapayım dedim.

Bir şeye taktım mı sonunu getirecek kadar çok uğraştığımdan bahsetmiştim. İlk taktığım şey kitap okumak oldu Allahtan güzel bir aktivite de zamanımı boşa harcamıyorum diye düşünürken artık gözlerim acıyordu uyurken. Okumadığım tek kitap Sadece Şeyma’yı bile merak eder bir hale gelmiştim ki..

Şimdi de netflix çıkgınlığım başladı yıllardır yarım yamalak bıraktığım, zaman bulamadığım için izleyemediğim ne kadar içerik varsa tükettim. Artık bu da keyif vermemeye başladı.

Yemek yapmaya başladım güzel şeyler de yaptım fakat bu uğraştırıcı aktivite çok benlik bir durum değilmiş açıkçası. Dediğim gibi ben tüketen biriyim üretmek en azından yemek konusunda çok bana hitap etmedi.

Yasaklar azalınca bir dönem İstanbul’a evine döndüm, hatta sosyalleşmeyi abarttım, spora yazıldım tam müthiş hayatıma geri dönüyordum ki tekrar vaka sayılarının artmasıyla geri buraya döndüm.

Güzel şeyler olmadı mı tabii ki oldu. Mesala Bu yaz hayatımda girmediğim kadar çok denize girip, hayatımda almadığım kadar D vitamini depoladım vücuduma. Tenimdeki melanin pigmenti hiç ulaşmadığı renklere ulaşıp beni şaşırttı ve güzel geçti açıkçası.

Şimdi bu aşı olayıyla neyin nasıl olacağını bilemez bir halde kendimi akışa bıraktım. Aşı çıkar çıkmaz olup normal hayatıma dönmek istiyorum.

Umarım artık doğayla uğraşmayı bırakırız ve tabiatın bize vermiş olduğu son ceza bizim için bir dönüm noktası olur.

Bu arada bundan sonra bir daha tatil planı yaparsam kimseye söylemeyeceğim. Tatile gitmeden heveslenmeyeceğim, her şeyi oraya saklayacağım.

Deniz Acısu

Hiç yorum yok: